Giorgio Armani, 2016 Pre-Fall Koleksiyonu ile tüm kadınları sıradanlıktan kurtararak özgürlüklerine kavuşturuyor. Bunu yaparken de kadınların karakterlerinden hiç ödün vermiyor çünkü bu koleksiyonla kurallardan ne kadar vazgeçerseniz, var olmanın yönlerini o denli keşfedeceksiniz!
Koleksiyonda kıyafetlerini, ruh haliyle yansıtan bir kadın karşımıza çıkıyor ve nasıl hissederse öyle giyinen bohem bir hava estiriyor. Renkler, geniş bir yelpazeye yayılıyor: sinematografik siyah-beyazlardan, romantik tonlara ve uçuk renklere uzanan parçalar, bu çeşitliliğiyle kadınların gönlünü çalıyor.
Küçülen ceketler, bol kesim mini elbiseler, yumuşak kumaşlar, rahat pantolonlar, koleksiyonun baş aktörleri. Geçtiğimiz sezonun ‘hit’i çiçek desenleri, bu sezon geometrik desenlere yerini bırakıyor. Uçuşan elbiseler, uzun ve narin siluetler, ‘oversize’ akımının etkisi altına giriyor. Tıpkı Queen’in efsaneleşen şarkısı ‘Bohemian Rhapsody’de olduğu gibi her kadın içgüdülerinin ve arzularının oluşturduğu mesajlardan yola çıkarak çeşitli kumaş ve renklerle kendini farklı yansıtıyor. Tasarımların ortak noktası ise saflığı: en sofistike tasarımlarda bile ‘saf’ ve yalın çizgiden vazgeçilmiyor.
Erkekler ise yine çok yönlü desen alternatifleriyle sokakları kasıp kavurmaya hazırlanıyor. Şehirli grafik desenler, sert bir tarzdan sıradan olmayan bir enteresanlığa geçiş ile erkekleri farklı ve özgün bir tarza büründürüyor.