Özge Özpirinçci, Marie Claire Dergisi’ne verdiği röportajda iş ve özel hayatına dair samimi açıklamalar yaptı.
‘Önce beni düşünüyor’
Rol aldığım ‘Fi’ dizisi çok cesur iş oldu. Aile dizilerindeki cici ve sempatik kız imajımın yıkılması, oyunculuk adına o kadar değerliydi ki… Çünkü etiketlenme en sevmediğim şey. Biriyle birlikte olmak her anı beraber geçirmek değildir. Birlikte gezelim, ama kendimize ait zamanlarımız da olmalı. Burak ile tanıştığımda yalnız kalmak istediğim bir dönemdeydim. Sonra baktım ki, evren öyle istemiyormuş! Burak bana mutluluk veriyor, istediğimi yaşatıyor. Kendisinden önce beni düşünen bir adamla birlikteyim. Ben de kendimden önce onu düşündüğüm için çok değerli bir şey yaşıyoruz.
“Burak çok değerli”
Aşıkken çok enerjik olurum. Saçma sapan konuşurum. Sakarlık yapar, aptallaşırım. Asla yapmayacağım şeyleri yaparım. Burak’a çok aşığım. Bu yüzden aptal aptal şeyler yapıyorum. Mesleki delilik olduğu için mazur görüyorlar. Burak’a her konuda danışırım. Giyeceğim kıyafeti bile sorarım. Çünkü görüşlerini seviyorum, çok değerli. İlişkide ben çok konuşuyorum, Burak daha çok susup dinlemeyi tercih ediyor.”
Annem ve babamın 2 altın öğüdü vardır: Annem “Her zaman hakkını ara, ama saygı çerçevesi içinde” der. Babam ise şunu söyler: “Sevdiğin adamı rahat bırak.” İkisini de dinledim. Hep kazançlı çıktım.