Pascal Nouma: “Türkiye’de ikinci kez doğdum!”

MAGAZİN

0

Beşiktaş’ın efsanevi oyuncusu Pascal Nouma, MedyaMola’ya konuştu. Çarşı taraftarının kalbinde ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Nouma, “Türkiye’yi inanılmaz çok seviyorum, çünkü Türkiye’de ikinci kez doğdum” diye konuştu.

O Türkiye’de bir fenomen oldu. Önce siyah-beyazlı formayla, sonra beyazcamda, sonra da Survivor’daki maceralarıyla taraflı tarafsız herkesin ilgisini kazandı.

Pascal Nouma’dan bahsediyoruz. Dünyanın en renkli taraftar grubu olan Çarşı’nın geliştirdiği “Pascal bizi diskoya götür” sloganı kadar samimi bir insan. Son derece renkli bir kişilik. MedyaMola olarak Nouma’yla İstanbul-Antalya uçuşunda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bir bakıma “Pascal bizi Antalya’ya götürdü” de diyebiliriz!

“Sempatikliğim doğuştan”

Sempatik yapısının sonradan gelişmediğini, doğuştan olduğunu ifade eden Nouma, Türk mutfağının sadece kendisi için değil, tüm dünya çapında ayrı bir yeri olduğu görüşünde. Türk yemeklerinden en çok da pilav üstü kuru fasulyeyi sevdiğini söylüyor. “Türkiye’yi neden bu kadar çok seviyorsunuz” sorusuna ise “Sanırım Türkiye’de ikinci kez doğduğum için” cevabını veriyor.

“Kanserle savaşta en önemlisi umut”

Bir dönem kanserle savaşan ve bu mücadeleden galip çıkan Nouma, “Kanseri yenmekte en önemli şey umut. Hiçbir zaman umudunu kaybetmeyeceksin. Mücadeleye devam edeceksin” diyor. Nouma, kanserle mücadele edenlere de aynı şeyi öneriyor: “Hiçbir zaman umudunuzu kaybetmeyin. Sabır, inat ve dirençle savaşa devam edin. Bu arada doktorların tavsiyelerine harfiyen de uymak gerek.”

“Her rolü oynarım!”

Son dönemde futbolcu kimliğinden çok oyuncu ve şovmen kimliğiyle ekranda görülen Nouma, Survivor günlerini ise unutamıyor. “Survivor süreci boyunca temiz bir imajım olması için özen gösterdim” diyen Nouma, bu amacına da ulaştığı görüşünde. Öte yandan dizi ve sinemayla ilgili her şeye dokunmak istediğini söylüyor. Nouma, “Güzel bir senaryo ile her rolün altından kalkabileceğimi düşünüyorum” diyor.

“Önce eğitim!”

Nouma’nın gençlere öğüdü ise şöyle: “Futbolu sevsinler, istiyorlarsa futbolcu da olabilirler. Ancak önce eğitim. Her şeyin başı eğitim çünkü. Gerisi kendiliğinden gelir”