“Aşk Laftan Anlamaz”la seyirci karşısında olan Hande Erçel, hakkında merak edilenleri bir dergiye verdiği röportajda anlattı.
Sahnede olmak çocukluk hayaliniz miydi?
– Evet, başka bir şey istemedim hiç. Çocukken de tiyatro oyunlarında rol aldım, zaten içimdeki bu heves tiyatroyla başladı. Lisedeyken bir oyun sahneleneceği zaman hep başı çekerdim, hatta Figen Öğretmen, bu yolda ilerlersem bir gün çok iyi yerlere gelebileceğimi söylemişti. Bana çok inandı, ben de bu motivasyonla devam ettim ama karakalem çizime de çok yetenekliydim ve babam bu yeteneğimi değerlendirmemi istedi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nü de kazanınca oyunculuğu dışarıdan eğitim alarak yapabileceğime inandım; iyi ki öyle yapmışım. Şimdi Beyti Engin ve Filiz Kaya’dan ders alıyorum.
Şöhret olmanın en heyecan verici yanı ne sizin için?
– Göz önünde olmak. Göz önünde olmayı seviyorum, çünkü göz önünde olduğunda daha çok insana kendini anlatabiliyorsun. İnsanlar kalbindeki iyiliği de güzelliğini de görebiliyor. Bu durum insanlara gerçekte nasıl biri olduğumu, işimi nasıl aşkla yaptığımı anlatıyor.
Seksi ama aynı zamanda çocuksu bir haliniz var. Ekranda senaryoya bağlı ama gerçek hayatta hangisi öne çıkıyor?
– İkisi de.
Sanat eğitimi almanın oyunculuğunuza nasıl katkıları oluyor?
– Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi benim için vizyon demek. Güzel Sanatlar, zaten farklı bakış açısına sahip insanlara özgü bir yer. Oraya girdiğim an dedim ki kendi kendime “Evet, ben buraya aitmişim”… Hayata farklı yerlerden bakmayı öğreniyorsun, estetiği görüyorsun.
KOLAY KOLAY AŞIK OLMAM
“Aşk Laftan Anlamaz”daki Hayat karakteriyle gerçek hayatta benzerlikleriniz var mı?
– Evet, en çok da inadımız benziyor. Çok inatçıyım. Bir şeyi yapmam için ona inanmam lazım kesinlikle.
Peki aşk, gerçekten laftan anlamıyor mu yoksa siz duyguları yerine mantığıyla hareket eden biri misiniz?
– Aşkta mantık var tabii ama bir yerde devre dışı kalıyor. Kalp isteyince sen ne kadar karşı çıkarsan çık, elinde değil. Kalbin istediğini yapmak zorundasın.
Kolay aşık olur musunuz?
– Hayır.
En çok beğendiniz özelliğiniz ne?
– Her şeye çok pozitifim. Bardağın her zaman dolu tarafımı görmeye çalışırım, çünkü boş tarafını görürsem bu hayatıma yansır. Moralimin bozulduğu durumlar elbette oluyor ama o zaman da kendimi motive edecek bir şey buluyorum. HAYALİMDEKİ ROL “SİYAH KUĞU”
Oyunculukla ilgili hedefleriniz neler?
– Kendimi sinemada görmek, ne yapıp ne yapamayacağımı anlamak istiyorum. Bir dram filmi olabilir mesela. Bir de “Siyah Kuğu”da Natalie Portman’ın oynadığı rolü canlandırmayı çok isterdim.
Hem güzel hem de çok yetenekli ve başarılı bulduğunuz oyuncu kim?
– Kesinlikle Natalie Portman. Penelope Cruz’u da çok beğenirim.