Müziğinin yanı sıra sanatçı duruşu ile dikkat çeken Gökhan Türkmen, önceki gece Akasya Kültür Sanat’ta (AKS) akustik bir konser ile hayranlarına seslendi. Müzikseverlerin büyük ilgisiyle karşılaşan Türkmen ile konser öncesi sıcak bir söyleşi gerçekleştirdik.
Müzikte üretimsizlikten yakınıldığı bir dönemde üreten bir sanatçı olarak dikkat çekiyorsunuz. Hangi damarlardan besleniyorsunuz ?
Beslendiğim şey hayatın içinde olanlar, hayatın ta kendisi aslında. Özel olarak beslendiğim bir şey yok. İnsanların içinden çok fazla kopmamaya çalışıyorum, hikayeyi yaşatan insanlar sonuçta. Sosyal bir yapım var ve insanlarla birlikte olmayı seviyorum. Kalabalık, yaşayan bir ekibimiz var. Aile olarak da kalabalık yaşıyoruz. Sadece bununla alakalı.
Kendinizi bir pop star olarak tanımlıyor musunuz ?
Bence popüler kültürün ürünü olan eserlerim yok. Anlayış olarak, manifosto olarak, felsefe olarak popüler kültüre çok hizmet eden bir adam değilim. Açıkçası popüler kültürü sevmeyen bir adamım. Tabi ki yaptığım tarz ile pop şarkıcısı olarak ilan ediliyorum. Bir şarkı ya da bir iş popüler olsun diye bir çaba içinde değilim. Bu da beni popüler kültürden biraz uzaklaştırmış oluyor ama dediğim gibi yaptığım şarkılar pop müzik olduğu için pop müzik sanatçısı oluyorum.
Küresel ısınmaya dikkat çeken bir klip çektiniz. Sanatçıların bu tür misyonları olmalı mı?
Sanatçı dediğiniz insanlar kendiliğinden bunları yapıyor. Sanatçı olmak için böyle şeyler yapmak değil de, böyle yapılan işler nedeniyle birisine sanatçı deniliyor aslında. Bunları kendimi övmek, ya da sanatçı dedirtmek için söylemiyorum. Sanatçı örnek olan kişi değildir, sanatçı zaten sanatçıysa örnek oluyordur. Hayatın içersinde, sürekli eğlence, sürekli huzur, sürekli mutluluk yok. Olmayan ve olmasını istediğimiz şeyler de var. Doğayı korumak istiyorum ve bunu yapıyorum. Yere tükürmüyorum, çöpümü yere atmıyorum, emniyet şeridinden gitmiyorum, insan ilişkilerinde insanlara insan gibi davranıyorum, insanları din, dil ırk diye ayırmıyorum. Bunları yapabiliyorum ve bunları yapan insanların da bir şekilde gösteriyor olması gerekiyor. Ben, siyaset yaparak değil, konuşarak değil, bir yerlerde gözükerek değil, şarkılarımla, röportajlardaki tepkilerimle, insan ilişkilerimle bunu vermeye çalışıyorum.
Akustik konserler sanatçıların genelde kaçındıkları bir tarz. Siz neden tercih ediyorsunuz?
Akustik konserlerimizde bir ev ortamı algısı yaratmayı amaçlıyoruz. Evin içinde yaptığımız müziği sahnede yapacağız. Böyle bir çekincemiz yok, hiç bir zaman da olmadı. İnsanlar isterlerse gözlerini kapatsınlar, isterlerse uyusunlar, sıkıntı değil. Önemli olan müziği dinlemeleri diye düşünüyorum. AKS’de akustik konserler için önemli bir mekan. Böyle mekanlarda daha sıcak bir ortam oluyor.